AYAK BİLEĞİ, DİZ-KALÇA EKLEMLERİ İLE BEL RİSK ALTINDA

Doç. Dr. Irgıt, uzun süre ayakta kalarak çalışmak; ya belli bir işi yaparken gün içinde toplamda 4 saatten daha fazla ayakta kalmak ya da aynı çalışma bölgesinde bir saatten daha fazla ayakta durmak demektir. Bilimsel olarak uzun süre ayakta kalmanın yol açtığı sorunlar arasında yorgunluk, bacaklarda kramp ve bel ağrısı en çok göze çarpanlardır. Uzun dönemde, uzun saatler ayakta kalarak çalışmak, kişilerde kramplara, ayak tabanında ve bacaklarda ağrıya, ayak bileği-diz-kalça eklemlerinde ağrıya ve belde dejenerasyona yol açarak uzun süreli kas ağrılarına, kronik venöz yetmezliğe ve varise yol açabilir" diye konuştu.

"TOPLARDAMARLARDAKİ KAPAK SİSTEMİ BOZULABİLİR"

Sınıfta uzun süre ayakta kalmanın ortopedik problemler dışında da olumsuz etkileri olduğunu kaydeden Doç. Dr. Irgıt, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kişilerde kronik venöz yetmezlik yani kanı kalbe doğru taşıyan toplardamarlarda yetmezlik meydana gelebilir. Toplardamarlardaki kanın aşağıya doğru inmesini ve göllenmesini engelleyen kapakçık sistemi bozulur. Kişi uzun süre ayakta durur ve kan uzun süre yukarıya pompalanamazsa kapak sistemleri bozulur ve yavaş yavaş varis dediğimiz şeyler veya başka kronik venöz yetmezlik problemleri gelişir."

AYAKTA UZUN SÜRE ÇALIŞMAMASI GEREKEN KİŞİLER

Hamile öğretmenler için de risk olduğunu söyleyen Doç. Dr. Irgıt, "Bu kişilerde erken doğum riski vardır. Biz, gebelerin, kalp hastalığı olanların ve beyinle ilgili birtakım dolaşımsal sorunları olanların, daha önce inme geçirmiş kişilerin kesinlikle ayakta uzun süre kalmamaları uyarısında bulunuyoruz" dedi.

Doç. Dr. Irgıt sözlerine şöyle devam etti: "Yapılan çalışmalar, ortalama 15 dakikadan sonra bel ağrısının başlayabileceğini gösteriyor. Bunun dışında uzun süre ayakta durmak, fıtık riskini de artırabilir. Beldeki küçük eklemlerin zorlanması, fıtığın zorlanması ya da kas ağrısı gibi birçok sebep de bel ağrısına yol açabilir."

30 DAKİKADAN FAZLA AYAKTA KALMAK KAS YORGUNLUĞU NEDENİ

Yarım saatten fazla ayakta durmanın ise kas yorgunluğuna neden olabileceğini ifade eden Doç. Dr. Irgıt, "Kas yorgunluğu gençlerde de yaşlılarda da görülebilir. 'Yaşım genç, ben ayakta uzun süre durabilirim' denilmemesi gerekiyor" diye konuştu.

UZUN SÜRE AYAKTA ÇALIŞMAK ZORUNDA KALANLARA ÖNERİLER

Uzun süre ayakta kalmanın önerilmediğini ancak bu şekilde çalışmak zorunda olanlar için de uyarılarda bulunan Doç. Dr. Irgıt, "Özellikle rahat ayakkabı giyinmelerini öneririm; burada giyilen çorap dahi önemli olduğunda rahat bir çorap tercih edilmelidir. Genel olarak çok uzun sür ayakta çalışılması gerekiyorsa, bu kişilere bel ve karın kaslarını kuvvetli tutmalarını öneririm. Ayakta dururken duruş postürü de önemli; bu nedenle çene içeri çekilip, leğen kemiği ayarlanıp bele yüklenmeden ayakta kalmaya çalışılmalı. Bunların dışında topuklara yüklenilmemeli, karın hafif kasılmalı ve omuzlar dik tutulmaya çalışılmalı. 20 dakikada bir hareket edilmeli ve bol bol sıvı tüketilmeli" ifadelerini kullandı.

Uzun süre ayakta kalarak ders anlatmanın bir sanat gerektirdiğini belirten Doç. Dr. Irgıt, "Eğer öğretmenlerin uzun süre ayakta kalarak ders anlatmaları isteniyorsa, bu öğretmenlerin eğiticilerin eğitiminden geçerek, sınıfta dolaşarak ve öğrencilerin ilgisini çekerek dersi ayakta nasıl anlatacaklarını da öğrenmeleri gerekir" dedi.