Siyasi partiler, il, ilçe teşkilatları, adı üstünde milletin vekili olan milletvekilleri; kuşkusuz okullarımızın sorunlarıyla ilgilenmeli, okulların, öğretmenlerin, öğrencilerin sesi olmalıdır. Çözümler konusunda öncülük etmelidir. Ancak son dönemlerde bunun sınırının aşıldığı olaylara şahit oluyoruz.

Burada tek taraflı bir iddiada bulunmayalım. Siyasiler kadar talep edenlerden de ricamızdır.

Okullarımız geleceğimizin inşa edildiği hassas kurumlardır. Siyaset girmemeli, haksızlık, liyakatsizlik, kayırmacılık olmamalıdır. Çünkü okullarda adalet öğretilir, çalışkan olmak, dürüst olmak aşılanır. Aksi durumların söz konusu olduğu yerde aslı nasıl anlatılır, nasıl öğretilir?

Şahit olduğumuz konular çoktur, bir kişi yüzünden onlarca kişinin mağdur olduğu birçok örnek vardır.

Bir öğretmenin ders programı için bir milletvekilinin okul idaresini aradığına şahit oldum. Sayın Vekilimiz için tüm sorunlar bir öğretmenin ders programı seviyesine mi inmiş diyelim, öğretmenimiz ders programını memleket meselesi haline getirmiş mi diyelim? Elbette öğretmenimiz haksızlığa uğramış olabilir, ders programı üzerinden mobbinge bile maruz kalabilir ancak hak aramanın yolu bu mudur?

Öğretmen görevlendirmeleri, okullara idareci seçimleri de başka bir sorun. Sayın siyasilerimize, vekillerimize soralım o zaman; kendisinin vekil olması için aldığı oyları biri alıp başkasına verse, başkasını vekil yapa nasıl olur mesela? Ya da siz çalışın çabalayın, bir başkası sizin çalışmalarınızı sahiplenip yer edinsin, başarılı olsun. Var mısınız?

Sonra Sayın Vekillerimizi, siyasilerimizi, yeğenlerinin; yaptıkları yanlışlara silgi yerine konulması? Yanlış silmekten doğru yapamaz oluyoruz farkında mısınız?

Öğrencilerin okullara yerleştirilmesine kadar uzanan siyaset! Pes dedirtiyor artık.

A Partisini B Partisi demiyorum, hepsi aynı durumda maalesef. Kendilerine talepler geliyordur muhakkak, doğal olarak oy kaygısı da var. Ama gelin eğitim üzerinden yapmayalım bu işleri. Eğitim başka bir konu, eğitim gelecek.

Seçim zamanları yoğunlukta olmak üzere siyasi partilerin eğitime dair söylemleri, vaadleri ve çalışmaları vardır. Şimdi nasıl inanalım?

Hiçbir kurumda yaşanmasın ama okullarda lütfen hiç yaşanmasın. Başta da dedik okullar hassas kurumdur. Bırakın okul idaresini, öğretmeni; İşkur’dan okullara temin edilen personele kadar adaletli olsun işleyişler.

Siyasi partilerin Genel Başkanlarından ilçe teşkilatındaki kişilere kadar ricamdır; lütfen okulların sorunlarını çözmeye çalışın, kişilerin değil. Yaptığınız her çalışma(?) gelecekten çalıyor, söylemedi demeyin.

GÜLAY ÇETKİN