O ilde öğretmen açığı son 15 yılın zirvesine çıktı
O ilde öğretmen açığı son 15 yılın zirvesine çıktı
2024-2025 eğitim öğretim yılının ilk ders zilinin çalmasıyla Van’da 295 bin öğrenci ve yaklaşık 18 bin 500 öğretmen, bin 600 okulda ders başı yaptı. Ancak her geçen gün büyüyen öğretmen açığı kentin eğitimdeki kötü durumunu daha da zorlaştırıyor.
Yeni eğitim öğretim dönemine ilişkin açıklama yapan Eğitim-Bir-Sen Van Şube Başkanı Mehmet Ali Uca, Van’da son 15 yılın en büyük öğretmen açığının yaşandığına dikkati çekti. Uca, öğretmen ihtiyacının ücretli öğretmenlerle giderilmeye çalışıldığını ancak bu konuda da ciddi sorunların yaşandığını söyledi.
VAN'DAKİ ÖĞRETMEN AÇIĞI SON 15 YILIN ZİRVESİNDE
Van genelinde yaşanan öğretmen yetersizliğine vurgu yapan Uca, “İlimizde çok ciddi anlamda öğretmen açığı oluştu. Biliyorsunuz sözleşmeli öğretmenler artık üç yıldan sonra tayin isteyip gidebiliyorlar. Buralarda da herhangi bir cazip noktası, ek teşvik, kalkınmada öğrenci öncelikli yörelerde çalışanlar için bir ek ödeme olmadığı için burada öğretmeni tutmak da çok zor oluyor. Artık buralı olan öğretmen de batıya doğru, farklı illere doğru gidiyor. Dolayısıyla son 10 yıl hatta belki 15 yılda diyebiliriz ilk defa Van'da bu kadar çok öğretmen açığının olduğu bir eğitim öğretim yılına denk geldik. Dolayısıyla 3 bin 500 ile 4 bine yakın bir öğretmen açığımız var. Özellikle kenar ilçelerde bu açık çok daha fazla. Hatta mesela bazı ilçelerimizde öğretmen normunun yarısı kadar ancak öğretmen var diğer yarısı yok. Örnek veriyorum; bin normu olan Özalp ilçesinde şu an 500 öğretmen var ve 500 yüz öğretmene de ihtiyaç var. Dolayısıyla bu çok ciddi bir rakam.” şeklinde konuştu.
“ÜCRETLİ ÖĞRETMEN MANTIĞI ÇAĞ DIŞI KALMIŞ BİR MANTIKTIR”
Yaşanan öğretmen açığını ücretli öğretmenlik sistemiyle giderilmeye çalışıldığını söyleyen Uca sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunda tabii şu an politika olarak eğitim politikası olarak hepimiz de biliyoruz ki bunun açığını ücretli öğretmenlerle karşılıyoruz. Ücretli öğretmen mantığı artık bence çağ dışı kalmış bir mantıktır. Bu mantaliteden vazgeçmek lazım. Çünkü siz kısa süreli ücretli öğretmen istihdam ederek eğitimde başarıyı yakalayamazsınız. Bir kere özellikle ben bunu söylemiş olayım. Başkale'nin, Bahçesaray'ın ve bazı ilçelerimizin öyle köylerine ücretli öğretmen görevlendiriyoruz ki artık bazen lise mezunu ücretli öğretmenler de görevlendirmek zorunda kalıyoruz. Çünkü öğretmen bulamıyoruz biz o uzak yerlere. Şimdi lise mezunu bir öğretmenin ya da iki yıllık mezun olan bir öğretmenin daha doğrusu mezuniyeti öğretmenlik olmayan bir öğretmenin buralarda öğrencilerimize faydalı olmasını çok bekleyemeyiz. Ücretli öğretmenlere ödenen ücret evet her ne kadar geçen yıl Sayın Cumhurbaşkanımızın bunların ücretlerine yaklaşık olarak yüzde elli bir zam yapılmış olsa da bu yaraya merhem olmadı. Dolayısıyla ücretler noktasında da bu işi yapan arkadaşlarımız çok ciddi anlamda sıkıntı yaşamaktadırlar. Ama başka yapacakları işle olmadığı için mecburen bu görevi de kabul ediyorlar. Bizim bu arkadaşlarımızı mecburiyete değil, bu arkadaşlarımız için bir yol haritası, bir politika geliştirmemiz gerekiyor.”
“ÜCRETLİ ÖĞRETMENİN ALMIŞ OLDUĞU MAAŞ ASGARİ ÜCRET KADAR BİLE DEĞİL”
Ücretli öğretmenlere verilen maaş ödemelerinin asgari ücretin altında kaldığını dile getiren Uca, “Ücreti öğretmenlik uygulaması zaten çok uygun gördüğümüz bir uygulama değil. Tek tip öğretmenlik uygulamasının mutlaka süratle uygulama konulması gerekiyor. Kalkınmada öncelikli yörelerde çalışan öğretmenlere teşvik verilmesi gerekiyor ki buralarda öğretmen tutabilelim. Burada öğretmen tutmanın yolu sözleşmeli öğretmenlik değil. Yani 3 yıl siz evet tutarsınız burada öğretmeni bir şekilde ama 3 yıl sonra tutamıyorsunuz ve bugün şu tabloyla karşı karşıya kalıyoruz. Bu bölgelerde çalışan mahrumiyet bölgesinde çalışan arkadaşlarımıza daha fazla bir ücret sistemi getirilmesi gerekiyor. Kalkınmada öncelikle yörenin oranına göre bir ücret belirlenip bu arkadaşlarımıza bu ücretin ödenmesi gerekiyor. Öğretmen tutmanın en önemli şartlarından biri bu. Eğer ki buna rağmen hala da, yani politika değiştirilmeyecek ve ücretli öğretmenlik sistemine devam edilecekse de ki bunu asla tasvip etmiyoruz. Öğretmen arkadaşlarımızın ücretlerine ciddi anlamda bir katkı sunulması gerekiyor. Yani eskiden vekil öğretmenlik yapılıyordu. Kadrolu öğretmenin almış olduğu ücretin üçte ikisi ödeniyordu. Şu an ücretli öğretmenin almış olduğu maaş asgari ücret kadar bile değil. Yani üçte iki olsa gene anlarsınız, bu anlamda dersiniz ki güzel bir uygulama ve bu arkadaşlarımız kısmen de olsa memnundurlar diyebiliriz ama şu an almış oldukları asgari ücretin bile altında. Ve sigortaları da tam yatmıyor, bu da ayrı bir sıkıntı. Yani sigortaları girmiş oldukları ders saati kadar yatıyor. Bu da çok anlamlı değil ve arkadaşlarımızın ciddi anlamda mağdur ediyor. Ücretli öğretmenlik sistemi öncelikle kaldırılmalı. Eğer kaldırılmıyorsa böyle bir politika şu an yoksa en azından ücretlerinde iyi bir iyileştirme yapılması gerekiyor.” dedi.
vanolay.com
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.