Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e naçizane çağrımdır: Böyle eğitim olur mu? Vesselam.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e naçizane çağrımdır: Böyle eğitim olur mu? Vesselam.
Sayın Bakan. Sen bu bakanlığa gelmiş en umut vadeden kişisin. Umut etmemize sebep olan senin daha önce hem bakanlıkta çalışman hem de sivil toplum kuruluşlarında çalışman. Yani hem bakanlığı tanıyorsun hem sivil toplumu. Bu anlamda Türkiye’de her şey değişirken değişmeyen tek yer kaldı: Milli Eğitim.
Milli Eğitim sadece derslik, sıra, sınıf yapmanın ötesinde bugün tarih şuuruna sahip, imanlı, karakterli öğrenciler yetiştirmesi gerekirken karşılaştığımız bir lise öğrencisine “öğrenci” demeye utanıyoruz. Kof, milli mefkûrelerden uzak, sadece üniversiteye gitmeye veya bir nihilizme kendini kaptırmış, umursamaz tipler…
Hâlbuki toplum sizden radikal kararlar bekliyor.
Seçimin üzerinden bir yıl geçti. Değişen bir şey yok gibi görünüyor. Bari neyi niçin yapamadığınızı olsun anlatın. Milli Eğitimde neden istediğiniz adımları atamıyorsunuz? Engelleyen kim. Karşı çıkan ne? Anayasa mı değişmeli? Durum nedir? Bizim bunu olsun bilmeye hakkımız yok mu? Eğer bu konu da Latife Hanımın Hatıratı gibi bir yerlere takılıyorsa oturup ağlaşırız. Ne edelim deriz.
Okullarda 700 saat din kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi okutuluyor lise sona kadar. Dünyada böyle bir imkân yok. İmkân olsa da eğitim mecburi değil. Ama bu 700 saatlik Din Dersinin çocuklar üzerinde hiçbir tesiri yok. Sanki yok. Bunda en büyük etken bu derslerin içeriği. Ben de bir Din Dersi öğretmeniyim. Benim önerim; İstanbul’da bir okulda öğretmenlik yaptığım bir okulda seçmeli Siyer Dersinde okuttuğum kitaptır. O kitap çok iyi hazırlanmış ve Peygamberimizin günlük davranışlara ilişkin çok güzel örnekler susuyordu.
Ayrıca imam Hatip Liselerinde Tefsir, Hadis gibi dersler yerine Kelam ve Akait ağırlıklı dersler konmalıdır. Daha doğrusu bu dersler takviye edilmelidir. Ayrıca İmam Hatiplere mukayeseli Dinler Tarihi ve Mezhepler Tarihi konmalıdır. Ortaokul ve Liselere de “İslam’a İtirazlar Kur’an’dan Cevaplar” dersi konmalıdır.
Sayın Bakan.
Okullarda yönlendirme mutlaka yapılmalı ve Anadolu Liseleri de kapatılarak Alman Sistemine geçilmelidir. İmam Hatip Okullarının Anadolu kısmı “İmam Hatip Endüstri Meslek Liselerine” dönüştürülmelidir. İmam olacaklar ile devlete memur olacaklar not durumlarına göre Abitura alınmalı ve atanmalıdır. Diğerleri Endüstri Meslek Liselerine yönlendirilmelidir. Böylece öğrenci ya daha çok dersini takip edecek ya da başkasının hakkına girmeden bir meslek sahibi olabilecektir.
Bunu siz yapın Sayın Bakan. Siz yapın. Zira sadece Milli Eğitim kaldı hakkında başarı olmayan. Çok eleştirilen. Sizden umut beklenen.
Bir de Japonya’da olduğu gibi küçük çocuklara ev işleri öğretilmelidir. Artık Türkiye de kabuk değiştiriyor. Aileler küçülüyor, her kadın neredeyse çalışıyor. Çocukla annenin ilgisi daha fazla azalıyor. Bu da bilen birilerinin işe el atmasını gerektiriyor.
Bunu bu defa da yapamazsanız ne zaman yapacağız?
Okullarımız Kemalist Devrimbazların gövde gösterilerine döndü. Mustafa Kemal’in yanında olmak iktidar karşıtlığı ile özdeşleştiriliyor. İktidara karşı olmak Mustafa Kemal’i sevmenin mümeyyiz vasfı olarak sunuluyor. Derslerde ise ha bire yalan propaganda devam ediyor. Yeni yetişen gençler vatan için umursamayan Batı muhibbi bir sürüyü andırıyor. Milli Eğitimimiz böyle olmamalı.
Bizim gençliğimizde ise liseler solcu yetiştiriyordu ama o günün solcusu ekmek kırıntısına bile saygı gösterip çiğnemek günah diyordu. Bugünün Kemalist Genci önce Mısır’a sonra ABD’ye kaçıyor. Üşümesin diye arabaya aldığı şoförü kurşunluyor.
Böyle eğitim olur mu? Vesselam.
İdris Günaydın -https://www.yeniakit.com.tr/
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.